Öcalan'a Kısıtlı Özgürlük Mü? İmralı'da İkamet ve Seyahat İzni mi Var?
Abdullah Öcalan'ın PKK'ye yaptığı silah bırakma çağrısı sonrası kulisler hareketli. Öcalan'a İmralı'da ikamet, seyahat izni ve kısıtlı özgürlük mü geliyor?
Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta PKK'ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapması, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. DEM Parti Heyeti tarafından İmralı ziyaretinin hemen ardından İstanbul'da kamuoyuna okunan metnin ardından PKK'den ateşkes kararı geldi. Bu gelişmelerin ardından, Öcalan'ın geleceğiyle ilgili kulislerde çeşitli senaryolar konuşulmaya başlandı.
Nefes yazarı Nuray Babacan, Öcalan'ın çağrısının ardından süreçle ilgili kulislerde konuşulanları aktardı. Babacan'ın aktardığı bilgilere göre, açılım projesi planlandığı gibi ilerlerse Öcalan'ın özgür kalabileceği ancak bu özgürlüğün kısıtlı olacağı iddia edildi. Öcalan'ın İmralı'da ikamet edeceği, dışarıdan ziyaretçi kabul edeceği ve Türkiye sınırları içerisinde izinle seyahat edebileceği öne sürüldü.
Ancak bu kısıtlı özgürlüğün bazı sınırları da olacak. İddialara göre Öcalan'ın yurt dışına çıkmasına izin verilmeyecek ve seçme ile seçilme hakkı olmayacak. Ankara'dan gelen kulis bilgilerine göre, Türkiye'nin bu yıl içinde "Umut Hakkı"nı konuşacağı ve bu hakkın sınırlarının devlet tarafından belirleneceği belirtiliyor.
PKK'nın kendini feshetmesi için kongre toplayacağı biliniyor ve bu konuda farklı tarihler konuşuluyor. Ankara istihbarat kaynakları, PKK kongresinin iki hafta içinde toplanabileceğini ifade ediyor. 21 Mart Nevruz Bayramı'nın bu süreçte tarih olarak kullanılmaması için kongrenin öncesine alınması planlanıyor.
Her şeyin yolunda gitmesi durumunda, "Umut Hakkı" konusunun yaz aylarında gündeme gelmesi bekleniyor. Tüm planın devletin öngördüğü gibi ilerlemesi, fesih, silahların teslimi, lider kadroların başka ülkelere göç etmesi, kamp ve yaşam alanlarının boşaltılması gibi operasyonların tamamlanması halinde af konusunun konuşulabileceği belirtiliyor. Ancak kaynaklar, bunun için en az bir yıl gerektiğini, yapılacaklar hesaba katıldığında ise iki yılı bulabileceğini dile getiriyor.
