Ekrem İmamoğlu Bilirkişi Davası Kabul Edildi: İlk Duruşma 12 Haziran'da
Ekrem İmamoğlu hakkında "bilirkişi" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi. İlk duruşma tarihi belli oldu!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "bilirkişi" soruşturması kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve siyasi yasak isteniyor.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, başsavcılığın gönderdiği iddianameyi kabul etti. Ekrem İmamoğlu, "bilirkişi" davası kapsamında 12 Haziran'da ilk kez hakim karşısına çıkacak. Duruşma, kamuoyunun yakından takip edeceği önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
İDDİANAMEDE NELER YER ALIYOR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısına dikkat çekiliyor. İddiaya göre İmamoğlu, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir kısım soruşturmalar ile kamu davalarında görevli bilirkişilerden birini, soruşturma şüphelileri lehine sonuç doğuracak karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstermek suretiyle ve bu amaçla ismini de açıklayarak yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etti."
İddianamede, İmamoğlu'nun bu açıklamalarıyla "bilirkişi ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığı" yönünde bir kamuoyu oluşturmayı amaçladığı savunuluyor. Bu durumun, İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda bilirkişilik görevinin etkilenmesine yol açabileceği öne sürülüyor.
Büyükçekmece Davası İle İlişkisi
İddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarının Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettiği de iddia ediliyor. Bu durum, İmamoğlu'nun yargı sürecine müdahale etme çabası olarak değerlendiriliyor.
İddianamede yer alan hukuki değerlendirme bölümünde, İmamoğlu'nun basın toplantısında "açıkça" bilirkişinin görev aldığı bir kısım soruşturma ve kovuşturmalardan bahsettiği belirtiliyor. Bu durumun, yargı organlarının bağımsızlığına gölge düşürebileceği ve kamuoyu nezdinde güvensizlik yaratabileceği vurgulanıyor.
Kaynak: Cumhuriyet