Ayşe Barım'ın Gözaltısı: Kavala'dan Gezi İletişimi İddiasına Yanıt Geldi mi?
Osman Kavala'dan Gezi Parkı davasına yeni yorum! Ayşe Barım'ın gözaltısı sonrası Kavala, Gezi protestolarıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Osman Kavala, Ayşe Barım'ın gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, gözaltı gerekçelerinden birinin kendisiyle Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişimi olduğunu belirtti. Kavala, bu durumun Gezi davasında yaşanan gerçekliği tahrif etme çabası olduğunu savundu.
Kavala, "Savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından Barım’la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil" dedi. Ayrıca, Barım'ın tutuklanmasında inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmamasını eleştirdi.
GEZİ DAVASI SÜRECİ VE OSMAN KAVALA'NIN TUTUKLULUĞU
Kavala, Gezi davasının kamuoyunu bu tür uygulamalara alıştırmak için kullanıldığını iddia etti. Son günlerdeki Gezi protestolarını kriminalize etme çabasının da bu amaca hizmet ettiğini savundu.
25 Nisan 2022 tarihinde İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında Osman Kavala'ya 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs'ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Kavala, 1 Kasım 2017 tarihinden itibaren kesintisiz olarak Silivri Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
AYŞE BARIM NEDEN GÖZALTINA ALINDI?
İstanbul Başsavcılığı'nın 24 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Ayşe Barım'ın gözaltına alınma gerekçelerinden birinin Osman Kavala ile Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişiminin tespit edilmesi olduğu belirtilmişti. Ancak Kavala, savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarının bu iddiayı desteklemediğini ifade etti.
Kavala, Gezi öncesinde, sırasında ve sonrasında telefonlarının dinlendiğini ve savcının iddia edilen türden hiçbir konuşma olmadığının bilgisine sahip olduğunu söyledi.
"TUTUKLAMALAR ENDİŞE VERİCİ"
Osman Kavala, yaptığı açıklamada bir süredir izledikleri tutuklamaların endişe verici olduğunu vurguladı. Ayşe Barım’la ilgili yapılanların, Gezi davasında yaşanan gerçekliği tahrif etme ve algı yaratmanın çarpıcı bir örneği olduğunu belirtti.
Kavala, Barım’ın, belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmalarında görülen ortak özelliğin, artık suçlamalar ile suçlananların eylemleri arasında hukuki ilişki kurma ve inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmaması olduğunu söyledi.