Hiç Kimse CHP’den Büyük Değildir

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir eski il başkanlarından Suat İstanbul, parti içi kavgaların bir kenara bırakılması gerektiğini deklare ederek bir sesleniş yayınladı.

SESLENİŞ

Ülkemiz ve insanlarımız, hiçbir dönemde görülmediği kadar ekonomik ve hukuksal bir baskı altında yaşamsal mücadele içindedirler. Emeklisi ve emekçisi almış olduğu ücretle açlık sınırında yaşam mücadelesi vermesi, basın özgürlüğünün yok sayılarak her gün onlarca gazetecinin gözaltına alınıp tutuklanması, anayasal hak olan ifade özgürlüğünü ve protesto hakkını kullanmak isteyen üniversiteli öğrencilerin cezaevlerine gönderilmesi ülkemizde bir kaos ortamı oluşmasına sebep olmuştur.

Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalif belediyelere uygulanan baskılar neticesinde gerçekleşen kayyum atamaları, demokrasinin yok olma tehdidini gözler önüne sermiştir.

CHP’nin ön seçim kararı alarak, üyeleri ve dayanışma sandığın da oy kullanan 15 milyon kişinin tercihiyle cumhurbaşkanı adayı seçilen Sayın Ekrem İmamoğlu‘nun, önce diplomasının iptali ve sonrasında uydurma gizli tanık ifadeleri sonucu tutuklanıp cezaevine konulmuş bardağı taşıran son damla olmuştur.

Bu baskıcı gelişmeler karşısında başta genel başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere, genel merkez yöneticilerimiz ve örgütlerimiz bu süreci başarılı bir şekilde yönetmişlerdir. Yıllardır “Sokağa çıkmayın, tuzağa düşmeyin” telkinleriyle sindirilmiş CHP örgütleri, genel başkanımızın “Sokaklara çıkın. Gerekirse barikatların yıkın!” talimatıyla meydanlarda ki yerini almıştır. CHP’nin bu cesaretli tutumu yıllarca sindirilmiş halk kesimlerini ve diğer muhalif partilerini de harekete geçirerek, ülkemizin 81 ilinde milyonları sokaklara ve meydanlara çıkarmayı başarmıştır. Uzun yıllardan sonra ilk kez CHP “toplumsal tepki ittifakını” kurmuş ve öncüsü olmuştur. BU İNKÂR EDİLEMEZ BİR BAŞARIDIR!

Son yapılan anket sonuçları da bu başarıyı doğrulamakta ve ilk kez AKP’ye karşı büyük bir oy oranı farkı ile CHP’nin birinci parti olduğunu göstermektedir.

Yaşanan bütün baskıların üstüne İstanbul il kongresi ve 38. kurultayımızın iptali için hukuksuzca açılan davalar sonucunda atanması muhtemel kayyuma karşı, genel başkanımızın tüzüğümüzden aldığı yetkiyi kullanarak olağanüstü kurultayı (6 Nisan 2025) toplama kararı bu saldırıları püskürtmüştür. Bu kurultayı, fırsat bilip şahsi siyasi çıkarları uğruna parti içi iktidar yarışına dönüştürmek isteyenler, bir önceki genel başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini kullanarak, iktidara yürüyen CHP’nin yakalamış olduğu başarı ivmesini törpüleme çalışmalarını ibretle izlemekteyiz. CHP bu kadar saldırı altındayken, dışa dönük büyük bir mücadele içindeyken, hiç kimse parti içi iktidar mücadelesi içine giremez, girmemelidir. Bu çalışmaların içinde bulunmak partiye yapılacak en büyük ihanettir. Bu süreçte hiçbir CHP’linin böyle bir ihanet içinde olacağına inanmak istemiyorum. Bu kurultayda da her zaman var olduğuna inandığım CHP’nin sağduyusu yine kazanacak, birlik ve beraberlik içerisinde iktidar yürüyüşümüzü başlatacağız.

HİÇ KİMSE CHP’den BÜYÜK DEĞİLDİR!