Türkiye'de Enerji Yoksulluğu Büyüyor mu? Fatura Desteği Kalkınca Ne Olacak?
Türkiye'de artan enerji fiyatları enerji yoksulluğunu derinleştiriyor! Fatura desteğinin kalkmasıyla dar gelirli haneler zor durumda. Çözüm önerileri ve detaylar haberde.
Türkiye'de artan enerji fiyatları ve ekonomik zorluklar, "enerji yoksulluğu" kavramını giderek daha görünür hale getiriyor. Uzmanlar, özellikle dar gelirli hanelerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı bu durumun, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri derinleştirdiğini vurguluyor. Enerji yoksulluğu ile mücadele için etkili politikaların geliştirilmesi ve uygulanması büyük önem taşıyor.
CHP Enerji Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Rahmi Aşkın Türeli, iktidarın enerji politikalarını eleştirerek, "İktidar 1 Şubat itibarıyla vatandaşa fatura desteğini kaldırdı. Vatandaşını düşünmeyen iktidar, elektrik dağıtım şirketlerine ucuz tarife için düğmeye bastı" dedi. Türeli, bu durumun enerji yoksulluğu yaşayan vatandaşların durumunu daha da kötüleştireceğini savundu.

ENERJİ YOKSULLUĞU TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLİYOR?
Türeli, yaptığı yazılı açıklamada Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle EÜAŞ'ın elektrik dağıtım şirketlerine elektrik satacağını ve fiyatı serbestçe belirleyebileceğini belirtti. "Yıllardır özelleştirme politikalarının yanlış olduğu uyarılarına kulak asmayan iktidar şimdi kendi hatasını yine vatandaşa fatura ediyor" ifadelerini kullandı. Türeli, iktidarın emekliye, asgari ücretliye ve yoksula kaynak yok diyerek destek olmadığını, ancak bu firmaları kurtarmak için EÜAŞ üzerinden ucuz elektrik sağlayacağını iddia etti.
FATURA DESTEĞİNİN KALDIRILMASI ENDİŞE YARATTI
1 Şubat itibarıyla aylık elektrik tüketimi 1.050 TL tutarındaki 417 kilovatsaatten fazla olan mesken abonelerine fatura desteğinin kaldırılması, yüz binlerce haneyi özel elektrik üretim şirketlerinin insafına bıraktı. Gıda ve barınma krizi içindeki vatandaşlar şimdi de enerji yoksulluğu ile boğuşacak. Türeli, önlem alınmazsa enerji yoksulluğunun daha da derinleşeceği uyarısında bulundu. Özelleştirme işlemlerinin yapılırken ortaya konulan hedeflerin hiçbirinin gerçekleşmediğini, faturaların azalmadığını ve sektörün Türkiye’de arz güvenliğini sağlayacak bir yapıya kavuşmadığını vurguladı.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELER?
Türeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarının enerji yoksulluğunu gözeten ve halkın enerjiye rahat ulaşımını sağlayan bir içerikte politika üretmeleri gerektiğini belirterek, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Enerji Yoksulluğu Tanımı: Nesnel ve kapsayıcı bir "enerji yoksulluğu" tanımının yapılması ve kamuoyu ile paylaşılması.
* Elektrik Desteği: Kamu şirketleri üzerinde zarar oluşturmadan enerji yoksulluğu çeken vatandaşlara (hane halkına) elektrik desteği sağlanması.
* Enerji Politikalarının Yeniden Yapılandırılması: Uluslararası enerji politikalarının ve enerji fiyatlarının gelişim eğilimlerinin izlenmesi ve ulusal enerji güvenliği amacı çerçevesinde dış ilişkilerin gözetilmesi.
* Kamu Şirketlerinin Rolü: EÜAŞ ve TEİAŞ’ın özelleştirilmemesi, BOTAŞ ve TPAO gibi şirketlerin stratejik varlıkların sahibi olarak kalmaya devam etmesi.
* Enerji Arz Güvenliği: Enerji arz güvenliğini önemseyen bir piyasa yapısı oluşturulması, enerji sektörünün bilimsel ve teknolojik gelişmelerle ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi.
* Yenilenebilir Enerji: Çevreyi koruyan enerji kaynakları ve düşük karbonlu teknolojilerin kullanılması, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği potansiyelinin azami şekilde hayata geçirilmesi.
* Enerji Tasarrufu: Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği uygulamalarının çeşitlendirilmesi.
Ülkemizin enerji politikalarının temelini, enerji yoksulluğu ile mücadele ve sürdürülebilir enerji arzı oluşturmalıdır," diyen Türeli, iktidarı daha duyarlı ve çözüm odaklı politikalar izlemeye çağırdı.